16 Ağustos 2012 Perşembe

Fenerbahçe İncelemesi

                                                           

GELENLER:Krasic,Mehmet Topal,Salih Uçan,J.Yobo,Egemen Korkmaz,Hasan Ali Kaldırım,Dirk Kuyt
GİDENLER:İssiar Dia,Okan Alkan,Emre Belezoğlu,Fabio Bilica

Geçen yıl Fenerbahçeli futbolcular çok zorlu badireler atlatmalarına, moral/motivasyon olarak büyük darbeler almalarına rağmen büyük iş başardılar: İki kupada da final oynadılar, birini kazanıp diğerine santimlerle yaklaştılar. Herkes doğal olarak Fenerbahçe’nin yeni sezonda da 2011-12 kazanımlarının üstüne koyarak devam edeceğini düşünüyordu ama kısmen yanıldığımızı söyleyebilirim: Vaslui karşısına çıkan 11’de geçen sezon Galatasaray’la lig finali oynayan sadece 5 oyuncu yer alıyordu! Sadece 3 ayda Fenerbahçe sessiz (veya belki de sesli) bir biçimde kadro revizyonuna gitti ve şimdi umulmadık bir problemle mücadele ediyor: Adaptasyon sorunu...
<!--more>Yeni sol savunma
Yobo’nun işleri her sene olduğu gibi uzayıp, Ziegler’e de yol gözükünce Fenerbahçe’nin geçen yılki kalesi -sol savunması- Türk milli ikiliye emanet edildi. Sol stoper Egemen ve sol bek Hasan Ali ayrı ayrı çok kaliteli oyuncular. Ama sezonun Vaslui, Galatasaray, Spartak gibi bir Game of Thrones üçlemesiyle, “win or die (kazan ya da öl)” serisiyle başlaması hesapları bozdu: Sadece iyi futbolcuları yan yana koyduğunuzda hemen iyi bir takım yapmıyordu. Futbolda 10’la 10’u topladığınızda 20 etmesi için biraz zamana ihtiyaç vardı...

Stoch satılabilir

Fenerbahçe’deki bir diğer kritik değişiklik orta sahada yaşandı, takımın merkezi Emre’nin forması sahipsiz kaldı. Son 15 gün içinde Kadıköy’de Cristian-Topal, Romanya’da Selçuk-Cristian, Erzurum’da son yarım saatte Cristian-Topuz formüllerinin hiçbiri taraftarı tatmin etmedi; sarı-lacivertliler geçen seneki pas akışkanlığını sağlayamadı. Alex’in geriye gelip ikinci bölgede top yapması da yaraya merhem olmadı, herkes Krasiç yerine iki yönlü bir orta saha oyuncusu alınamaz mıydı sorusuna takıldı. Benim (duyuma dayalı olmayan, tamamen sübjektif yorumumu içeren) tahminimse, fiyatı 12-13 milyonlara çıkmış Stoch’un transfer markette değerlendirilip, Tino Costa-Borja Valero tarzı bir futbolcuya bütçe oluşturulabileceği yönünde...
Eğer Stoch satılırsa, hepsi ilk 11’de oynamak için Türkiye’ye gelmiş Krasiç, Kuyt ve Sow’un da bir arada başlamaları da daha mümkün olacak... O olmadığında hâlâ çok eksik gözüken Fenerbahçe’nin “beşinci geleneksel Ağustos’ta Alex’i tartışma şenlikleri” de muhtemelen bitmiş olacak.

 

FB taraftarı A.Kocaman'dan pek memnun değil
 Ve yeni oyun planı
Tabii Fenerbahçe’de bu sezon değişen tek şey futbolcular değildi, Kocaman’ın Erzurum’da maç sonu yaptığı açıklamalar oyun planındaki dönüşümü de anlatıyordu: “Yeni sezonda yeni bir oyun planımız var. Evet bu oyun planıyla önde basan takımlara karşı zorlanacağız, ama daha fazla çalışıp onların (ilerideki presten doğacak) zaaflarını da değerlendireceğiz” Kocaman’ın aynı basın toplantısında her sorunda çareyi transferde aramayacakları, içeriden çözüm üretmeye çalışacakları vurgusu da etkileyici. Mesajlar, Türk futbolunun kanayan yarasına bant etkisinde; ama Fenerbahçe’nin orta saha yarasının akıbeti belirsiz... Belli ki, yeni sezonda Fenerbahçe 90 dakika pas yapıp top dolaştıran, her maça hükmeden takım olma derdinde değil (Oysa geçen sezon play-offta Fenerbahçe 434 ortalama pasla en yakın rakibi şampiyon G.Saray’a maç başına 116 pas fark atmıştı!). Yeni sezonda gerekirse rakiple top paylaşılacak, gerekirse rakibin üste gelmesi beklenecek. Ve ardından 3-4 pasla gol aranacak. Krasiç, Kuyt, Alex ve Sow gibi kimisi akıllı/ kimisi hızlı adamlarla bu da pekala mümkün...
Ancak insan yine de düşünmeden edemiyor: Fenerbahçe muhtemel 6 Şampiyonlar Ligi grup maçı, 9 Türkiye Kupası final turları müsabakası artı 6 lig derbisinde (yani sezonun kaderini belirleyecek yaklaşık 20 büyük maçta) Cristian-Topal-Selçuk’lu orta sahasıyla rakipleriyle kalite yarışına girebilecek mi? Kadro içi çözümlerden bahseden Kocaman, Topuz-Caner’i orta sahaya kaydırmayı mı, yoksa Sezer-Özer’i kazanmayı mı kastediyor? 35’lik Alex mi geriye gelip oyun kuracak, 32’lik Kuyt mı? Doğrusu Aykut Hoca’nın mesajları teoride etkileyici. Makro planda Türk futboluna merhem özelliği taşıyor. Ama pratikte, Fenerbahçe mikro planında çözümü nereden üretecek, onu pek kimse anlayabilmiş değil...

Mert ve Serkan yetmeyebilir

Fenerbahçe’nin transfer markette arayacağı son adam iki yönlü bir orta saha oyuncusu olacak diye düşünürken, Erzurum’da Volkan’ın kolunun çıkması hesapları alt üst etmiş de olabilir: Milli kalecimiz Mert umut vaat ediyordu, ama vaatlerini pratiğe dökmek için birkaç yıl daha bekleyeceğini zannediyorduk! Eğer Volkan iddia edildiği gibi ameliyat olur ve birkaç ay oynayamazsa Mert’in Devler Ligi sınavını verip veremeyeceği önemli bir soru işareti.

Üstelik geçenlerde Lig TV’de Hürriyet Güçer’in “hayatında gördüğü en kötü kaleci” ilan ettiği Serkan Kırıntılı’nın da ne vaat ettiği belirsiz.

Vaslui maçında dikkat ettim, Aykut Kocaman kulübede en köşede oturuyor; yanındaysa (eski sağ bek) İsmail Kartal değil, (eski kaleci) Ömeroviç var. Dilerim Ömeroviç (yalnız bir adam görüntüsü veren) Kocaman’a gerçekten yardım ediyordur, ve (Volkan bir talihsizlik yaşarsa) kalenin emin ellerde olup olmadığının da cevabını biliyordur.


Yiğit ÖZBİLGİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder