17 Eylül 2012 Pazartesi

Avrupa Kolla Kendini:Belalın Geri Döndü


En sonunda hak ettiğimiz yere,Galatasaray'ın asıl yuvası olan Şampiyonlar Ligi'ne geri geldik ve bu gelişi dahada güzel bi hale getirmek istiyoruz.Rakip Manchester United.Evet işimiz zor ama biz bu güne kadar neleri başarmadık ki..
1962-1963 sezonuydu daha Türk takımları Edirne'nin ötesine geçemiyordu.. Biri hariç..Galatasaray ! Baba Gündüz yönetimindeki Metin'li,Turgay'lı,Candemir'li,Tarık'lı,Uğur'lu Galatasaray imkansız denileni başarıyor Şampiyon Kulüpler kupasında Çeyrek Final'e kadar çıkıyordu.O dönem için Galatasaray gene Türk futbolunda bir ilki başarmıştı.
İlk'lerin ve En'lerin takımı Galatasaray durur mu ? Tabiki hayır.Bu başarıdan sadece 6 sene sonra Kalperovic yönetimindeki Özdenak kardeşli,Bülent'li,Mehmet'li,Turan'lı Galatasaray başarısını tekrar ediyor gene Şampiyon Kulüpler Kupasında Çeyrek Final'e çıkarak Galatasaray ve Türkiye adını tekrar Avrupa'ya duyuruyordu.Artık Galatasaray Avrupa'da Türkiye'nin bir markası olma yolunda hızla ilerliyordu.

Artık hedef dahada büyük olmalıydı,daha ilerisi..Bu yolda yaklaşık 18 sene beklendi ama beklemeye değmişti.Büyük Alman Antrenör Derwall'in yanında pişen Mustafa Denizli yönetimindeki Simovic'li,Prekazi'li,Tanju'lu Galatasaray Türk futbolunun Avrupa düzeyindeki o dönem için en büyük başarısını gerçekleştiriyor 2 kez oynadığı çeyrek finalden 1 adım ötesine yani Yarı Final'e çıkıyor ve Avrupa'nın en büyük 4 kulübünden biri oluyordu.O sezon çeyrek finalde Arsene Wenger'li Monaco ile Almanya Köln'de oynanan maçtada Galatasaray'ın Avrupa'da ne denli büyük bir takım haline dönüştüğü iyice anlaşılıyordu.
 

  Bu başarıdan 5 sene sonra ise Galatasaray 2 maç,sadece 2 maç ile Avrupa'nın futbol yapısının değişmesine neden oluyordu.Hepimizin bildiği gibi o maçlar Manchester United maçlarıydı.Cantona'lı,Keane'li
 adeta yıldızlar geçidi olan Manchester karşısında Stumpf,Götz,Kubilay,Arif,Hakan,Tugay gibi genç ve tecrübeli isimlerin harmanlanmasından oluşan bir Galatasaray vardı.Maç öncesi İngiliz basını başta olmak üzere Manchesterli oyuncular ve yöneticiler dahil herkes Galatasaray'ı küçümsüyor.Hatta maçtan bir gün önce Uefa'nın verdiği Offical Diner'da başkanların karşılıklı konuşmalarında dönemin başkanı Alp Yalman dostluk mesajları verirken dönemin Manu başkanı Martins Edwards alaycı bir üslupta ''Galatasaray'a 5 atacağız.İki takım arasında ekol ve krat farkı var'' demişti.Galatasaray yönetimi ağzını açıp bu seviyesiz konuşmaya cevap vermemişti.Cevap sahada verilecekti.Hepimizin aklında Arif'in golü ve Ümit Aktan'ın ''Değil Scmeichel bütün Michael'ler gelse o topu oradan çıkaramazdı'' repliği ile kalan bu maç 3-3 bitmişti ve Galatasaray gereken cevabı vermişti.-Bu maçtan sonra ise Alp Yalman Edwards'ı tebrik etmişti.Bu duruma şaşıran Edwards ''Evimizde 3-3 berabere kalıyoruz.40 yıl sonra ilk defa bir takım sahamızda bize 3 gol birden atıyor.Birde siz bizi kutluyorsunuz'' diyordu.Bunun üzerine Alp Yalman ise ''Siz Galatasaray'a 5 atıyoruz dediğinizde kibrinizin size pahalıya patlayacağını düşünüyordum ama bunu ifade etmek istemedim.Şu an da çok üzgünüm.Çünkü biz Manchester'i elimizden kaçırdık.Sizi bu yüzden kutlamak isterdim.Galatasaray'a yenilmediniz.-İstanbul'da oynanan rövanş maçı ise 0-0 bitmiş Manchester statü gereği elenmiş Galatasaray gruplara kalıyordu.Galatasaray'a elenen Manchester ise UEFA'ya ateş püskürüyor hisseleri taban yapıyor ekonomik dengesi bozuk bir hale geliyordu.Bu durum karşısında UEFA Şampiyonlar Ligi'nde statü değişikliğine giderek Manchester'in gruplara kalmasını sağlıyordu.
 

Hedef artık daha büyüktü.Avrupa'da bir kupa alınacaktı.Terim ile yeni bir yapılanmaya giden Galatasaray,Hagi'li,Popescu'lu,Bülent'li,Arif'li,Hakan'lı,Ergün'lü kadrosuyla imkansız gibi görünen bir başarıya imza atmış son dakika penaltısı ile katıldığı UEFA kupasında namağlup bir şekilde ilerleyip Kopenhag'da Parken Stadı'nda 17 Mayıs 2000'de dünya devi Seaman'lı,Suker'li,Overmars'lı,Henry'li Arsenal'i penaltılar sonunda mağlup edip UEFA kupasını alarark Türk Futbol tarihinin en büyük başarısına imza atıyordu.Omzu çıkmasına rağmen oynayan Bülent'in performansı,Hagi'nin gördüğü karttan sonra 2 deği 3 değil Hasan'ın 5 kişilik koşması,Taffarel'in müthiş refleksi,Popescu'nun o vurucu darbesi ve o sırada arkada çalan melodi dün gibi akıllarımızda.İşte bu maçla Avrupa'ya zaten damga vuran Galatasaray Avrupa'nın tepesine oturmuştu.



Ancak görev daha bitmemişti.Hedef Milenyum kupası ve Süper Kupaydı.25 Ağustos 2000'de Monaco'da 2.Louis stadında rakip yıldızlar topluluğu,dünyanın en iyi takımı olarak gösterilen Real Madrid'ti.Galatasaray'da Terim Lucescu ve Hakan Jardel değişikliği olmuş ve geri kalan ekip aynen devam ediyordu.2 karşılıklı penaltı golünden sonra maç Altn Gol uygulamasına gitmiş ve 103.dakikada Fatih'in asisti ile Jardel golü atmış Galatasaray'a Süper Kupa'yı getirmişti.Bu maçla beraber o yıl IFFS sıralamasında Galatasaray Dünya'nın en iyi futbol takımı seçilmişti.



Ancak bu yıldan sonra gerek izlenen politikalar gerek şanssızlıklar sonucu Galatasaray Avrupa'ya kısa bir ara verdi.Ama bu sezon gerek kadro gerek yönetimiyle Galatasaray Avrupa'ya bomba gibi dönüyor ve gene dünya devlerinin belalısı olmaya devam edecek.İlk kurban Old Trafford'da Manchester United.Haydi Fatih'in Aslanları.Yenilmekten Korkmayın Metin Gibi Oynayın !



                                      


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder