Geçen haftaki Kasımpaşa mağlubiyeti ile sıkıntılı bir
haftaya başlaması düşünülen Galatasaray’da Terim-Aysal barışması ve Sneijder
transferi ile beklenenin aksi oldu son derece pozitif bir hafta geçirdi.
Maçtan önce iki takımda da çıkan ilk 11 ler şaşırttı
taraftarları.BJK ligde sadece 45 dk oynattığı Mehmet Akgün’ü sağ beke alırken
Holosko’yu forvet yapmıştı.Oğuzhan’ıda oynatmayarak bir başka sürprize daha
imza atmıştı Samet Aybaba.Galatasaray’da ise beklentilerin aksine Burak Yılmaz
yedek kulübesindeydi.Bana göre bu hamledeki amaç şuydu.Galatasaray’da bir
sistem değişikliği var bu bir gerçek.Kısa bir şekilde bu durumu
özetlersek,geçen sene R.Madrid’e benzeyen sistemde oynayan takım bu sene
sistemi Barcelona’ya benzer bir hale sokmak istiyor.Ancak bu iki oyunun ortak
noktası ileride başlayan pres.Bu preside bizde başlatacak olan isim ise
Elmander.Elmander hücumda forvet savunmada orta saha oynayabildiği için takım
direncinde büyük bir artıya sebep oluyor.Bu sistem Burak’la çok iyi bir şekilde
yürümediği için onu yedek tutmuş olabilir hoca.Tabi Umut’un yerine
oynayabilirdi Burak ama hoca maçın başında rakibi boğmak istediği için Umut’u tercih etti.
Maça ise tam beklediğimiz gibi başladı
Galatasaray.Arzulu,istekli ve hırslı.Bu oyun maçın başında meyvesini verdi ve
Umut’un inanılmaz pasında Emre Çolak maçı adeta 1-0’dan başlattı.Emre demişken
ufak bir parantez açmak gerekirse hem hocanın tahminimiz üzerine attığı fırça
hem de twitterdan verilen tepki bir nebze olsa da işe yaramış gibi.Ancak gene
de muhetemel potansiyeldeki atakları boşa kaçmayarak yedi.Golden sonra oyunun
hakimi olan Galatasaray oyunu istediği gibi götürdü.BJK’nin çok atak yapmasına izin vermedi.Fernandes-Veli-Necip
3 lüsünden oluşan orta sahaya karşı Melo-Selçuk ikilisiyle geçit vermedi ve
üstünlüğü ele aldı orta saha da. Tam ilk
yarı 1-0 bitti derken 17. Derbi maçındaki 11.asistini yapan (6 gol) Selçuk’un
ortasıya sezonun belki de en büyük transferlerinden biri olan Riera’nın
kafasıyla Galatasaray 2-0 öne geçti ve büyük bir rahatlık kazandı.Tabi bu golde
İ.Toraman’ın bizim lehimize olan tebrik edilesi katkısını unutmamak lazım.
İkinci yarı ise daha ne olduğunu anlamadan Beşiktaş tipik
organizasyonlarından birini yaptı ve 2-1 i yakaladı.Ancak 2-1 i yakalamasına
rağmen oyunun hakimi gene Galatasaray’dı.Tam herşey yolunda gidiyor derken
nasıl olduğunu hala çözemediğim ama haksız olduğuna emin olduğum bir kırmızı
kart çıktı Melo’ya.Olayın fitilini ateşleyen Necip ve usta tiyatrocu (!)
Oğuzhan uyarı dahi almazken.Tükürmemesine rağmen o muameleye mağruz kalan Melo
direk kırmızı kart gördü.İlk küfrü eden Necip,Melo’ya ilk fiziksel temasta
bulunan Oğuzhan oyundan atılan Melo.10 kişi kaldıktan sonra ise büyük bir
satranç ve müthiş bir mücadele izledik.Fatih Hoca Hakan Balta hamlesiyle rakibi
kilitlerken oyuncular ise inanılmaz mücadele etti.Uzun süredir izlemediğimiz
kademeli pres oyununu sahaya yansıttılar.Oğuz topu alıyor 3 GS li Fernandes
alıyor 3 GS li.Hakikaten derslik bir pres sistemi vardı orada.
10 kişi kalsa da oyunun hakimi gene Galatasaray’dı.BJK’ye
atak yaptırmayıp 2-3 tane pozisyon bile buldular.Nihayetinde son 10 dksı ise
kör dövüşüne dönen maçı Galatasaray
hakkıyla,hak ederek kazanmasını bildi.
Ufak bir paragrafta saha dışına ayırmak istiyorum.Veli-Necip
ve Oğuzhan üçlüsüne.İyi futbolcu olmak için iyi karakterli olmak
zorundasın.Rakibine sert girsende belli bir ayarı tutturacak şekilde sert
girmelisin.Futbolcuysa futbol oynamalı tiyatroyu sahnede yapmalısın.
Hakem ile ilgili
birkaç kelam edersek eğer,sanırım bir daha büyük maç
vermezler,vermemeliler.Gerçekten kötü bir yönetim sergiledi hakem.Hatalı
kararlar üstüne hatalı kararlar verdi.
Biraz da takımla ilgili bir şeyler söylemek gerekirse.Müthiş
mücadele ettiler.Sabri-Hamit ikilisi çok iyiydi.Sabri gerçekten çok yararlı ve
faydalı oynuyor.Hamit’le de çok iyi bir uyumu var ki bu uyumu Euro 2008
elemelerinde grup maçlarından hatırlıyoruz.Hamit çok pozisyon harcadı ama
sahada ayakta kalan nadir isimlerdendi.Çok güçlüydü,formunu
arttırıyor,sorumluluk alıyor birşeyler yapmak istiyor ki bizim için önemli olan
bu.Özellikle 10 kişi kaldıktan sonra yaptığımız savunmada Hamit’in etkisi
yadsınamaz. Selçuk gene maestroydu.Melo ise çıkana kadar çok iyi mücadele
etti.Melo demişken bu konuda sonuna kadar Melo’nun arkasında durmalıyız.Ne
olursa olsun Melo bölgesinde dünyanın sayılı isimlerinden ve bu ismi
kaybetmemeliyiz.Elmander-Umut ikiliside çok çalıştı.Sonuç olarak özlediğimiz
Galatasaray’dan kesitler sundu takım.
Son olarak,başın sağolsun Fatih Hocam ve Hoş geldin Mavi Fil
!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder