Arena'daki Real hezimetinden sonra bu maç inanılmaz bir önem kazanmıştı. Belki de Galatasaray için ya tamam ya devam maçıydı.Maça yaklaşan her gün basında Beşiktaş övülüyor, yerlere göklere sığdırılamıyor Galatasaray'ın ise uçurumdan düşmesine bir adım kalmış izlenimi oluşturuluyordu.2 sene sonra belki de ilk defa böyle bir ortamda hazırlandı Galatasaray maça.
Fatih Hoca savunmada büyük bir revizyona gitmiş Real maçından 3 kişiyi kadro dışı bırakmıştı. -Eboue, Chedjou, Riera-. Sadece Dany'yi koymuştu hoca. Bu hamleyle arkada kalan boşluklardan yararlanacak hızlı Beşiktaş adamlarını durdurmayı amaçlamıştı Fatih Hoca.
Maçın en büyük sürprizlerinden biri ilk 11'de olması beklenmeyen Drogba'nın sahaya ilk 11 çıkmasıydı. Daha maçtan 1 gün önce ağrılarından dolayı antrenmana devam edemeyen Drogba belli ki sorumluluk almak istiyordu. İşte Drogba bu yüzden büyük futbolcu.
Maça hızlı başlayan Galatasaray oldu.-İlk 5 dakika özellikle-Ancak bireysel bir hatadan sonra Fernandes ile pozisyon bulan Beşiktaş o dakikadan itibaren oyunda üstünlüğü ele almaya başladı ve 18.dk'da hakikaten derslik bir gol attılar. Gölden sonra maça daha hâkim olan takım Beşiktaş'ı ancak bu hakimiyet 40.dakikaya kadar sürdü. Üst üste 2 korner bulan Galatasaray belki de 2. yarı nasıl oynayacağının sinyalini verdi.
İkinci yarıya Engin-Bruma değişikliğiyle başladı Galatasaray ve bu hamleyle oyunun kontrolünü iyice ele aldı. Gol zaten geliyorum diyordu ve dakika 59'da Bruma'nın inatçılığı ile kazandığı topta üstat Drogba filelere ilk golü yolladı,72'de de Veli'nin hatası sonucu Burak'ın pasıyla buluşan Drogba topu tavana asarak 2.golü ağlara yolladı.
Fatih Hoca yaptığı Bruma hamlesiyle takımı daha da kuvvetlendirirken Bilic yaptığı Muhammed ve Mustafa hamleleriyle daha da zayıflattı takımı. Bu da aslında hocalar arasındaki farkı gösterdi.
İkinci yarı belki de bu sezon oynadığımız en iyi 45 dakika oldu. Melo, Wesley, Semih arı gibi çalıştı. Önümüzdeki maçlar için bizlere yeniden umut verdi.
Maçtaki olaylarla ilgili bir şey yazmayacağım. Ancak Melo'yu bu olayda baş suçlu göstermek aptallığın daniskasıdır. Kimse Ramon'un Sabri'ye yaptığı makastan, Muslera'nın sakatlığından dolayı taca attığı topta devam edip fair-play'e uymayan Beşiktaş'tan bahsetmiyor bu haksızlığa karşı tepkisini koyan Melo günah keçisi ilan ediliyor. Geçen senede yok etmeye çalıştılar adamı ama bu taraftar varken siz daha avcunuzu yalamaya devam edersiniz.
Fatih Hoca savunmada büyük bir revizyona gitmiş Real maçından 3 kişiyi kadro dışı bırakmıştı. -Eboue, Chedjou, Riera-. Sadece Dany'yi koymuştu hoca. Bu hamleyle arkada kalan boşluklardan yararlanacak hızlı Beşiktaş adamlarını durdurmayı amaçlamıştı Fatih Hoca.
Maçın en büyük sürprizlerinden biri ilk 11'de olması beklenmeyen Drogba'nın sahaya ilk 11 çıkmasıydı. Daha maçtan 1 gün önce ağrılarından dolayı antrenmana devam edemeyen Drogba belli ki sorumluluk almak istiyordu. İşte Drogba bu yüzden büyük futbolcu.
Maça hızlı başlayan Galatasaray oldu.-İlk 5 dakika özellikle-Ancak bireysel bir hatadan sonra Fernandes ile pozisyon bulan Beşiktaş o dakikadan itibaren oyunda üstünlüğü ele almaya başladı ve 18.dk'da hakikaten derslik bir gol attılar. Gölden sonra maça daha hâkim olan takım Beşiktaş'ı ancak bu hakimiyet 40.dakikaya kadar sürdü. Üst üste 2 korner bulan Galatasaray belki de 2. yarı nasıl oynayacağının sinyalini verdi.
İkinci yarıya Engin-Bruma değişikliğiyle başladı Galatasaray ve bu hamleyle oyunun kontrolünü iyice ele aldı. Gol zaten geliyorum diyordu ve dakika 59'da Bruma'nın inatçılığı ile kazandığı topta üstat Drogba filelere ilk golü yolladı,72'de de Veli'nin hatası sonucu Burak'ın pasıyla buluşan Drogba topu tavana asarak 2.golü ağlara yolladı.
Fatih Hoca yaptığı Bruma hamlesiyle takımı daha da kuvvetlendirirken Bilic yaptığı Muhammed ve Mustafa hamleleriyle daha da zayıflattı takımı. Bu da aslında hocalar arasındaki farkı gösterdi.
İkinci yarı belki de bu sezon oynadığımız en iyi 45 dakika oldu. Melo, Wesley, Semih arı gibi çalıştı. Önümüzdeki maçlar için bizlere yeniden umut verdi.
Maçtaki olaylarla ilgili bir şey yazmayacağım. Ancak Melo'yu bu olayda baş suçlu göstermek aptallığın daniskasıdır. Kimse Ramon'un Sabri'ye yaptığı makastan, Muslera'nın sakatlığından dolayı taca attığı topta devam edip fair-play'e uymayan Beşiktaş'tan bahsetmiyor bu haksızlığa karşı tepkisini koyan Melo günah keçisi ilan ediliyor. Geçen senede yok etmeye çalıştılar adamı ama bu taraftar varken siz daha avcunuzu yalamaya devam edersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder